Rusya, istenmeyen kuruluşlarla bağlantılı yabancıların ülkeye girişini yasaklamayı planlıyor. Bu yasa teklifi, Rusya Federasyonu Başsavcılığı tarafından hazırlanan bir yazıyla İçişleri Bakanlığı’na iletildi. Bu öneri, yabancıların Rusya’ya giriş koşullarını düzenleyen yeni göç yasası taslağına eklenmesi planlanan değişiklikler arasında yer alıyor.
Başsavcılık, yabancı devletlerin etkilerini daha sıkı kontrol altına almayı amaçladıklarını belirtti. Nisan ayında İçişleri Bakanlığı, göç alanında yeni bir düzenleyici yaklaşım belirleyen bir yasa tasarısı hazırlamıştı. Bu tasarı, Rusya’ya giriş ve çıkış koşullarını belirleyen 400 sayfalık kapsamlı bir belge olup, ilgili kurumlara onay için gönderildi.
“Izvestia” gazetesi tarafından kamuoyuna duyurulan gelişmede özellikle, tasarının 13. maddesi, Rusya’ya giriş ve ülkede kalmayı engelleyen durumları içeriyor. Bu durumlar arasında, anayasal düzenin şiddet yoluyla değiştirilmesini savunanlar gibi bazı kısıtlamalar yer alıyor. İçişleri Bakanlığı, bu tür önlemlerin ülkenin değerlerini korumak için gerekli olduğunu vurguladı.
Başsavcılık ise bu maddeye, “Rusya Federasyonu’nda istenmeyen olarak kabul edilen yabancı veya uluslararası hükümet dışı kuruluşların faaliyetlerine katılan kişilerin ülkeye girişinin, kalışının ve ikametinin yasaklanmasını” eklemeyi önerdi. Bu önerinin, yabancı müdahalesine karşı mücadelede büyük önem taşıdığı belirtildi.
Şu anda, Rusya’da 166 yabancı ve uluslararası hükümet dışı kuruluş istenmeyen olarak kabul ediliyor. Bu kuruluşlar arasında Transparency International, Ulusal Demokrasi Vakfı ve Açık Toplum Vakfı gibi kuruluşlar bulunuyor.
Bu tür kuruluşların faaliyetlerinin düzenlenmesi fikri ilk olarak 2014 yılında ortaya atıldı ve 2015 yılında yürürlüğe girdi. Geçtiğimiz haziran ayında milletvekilleri, istenmeyen kuruluş tanımından “sivil toplum” ifadesini çıkaran bir değişikliği onayladı. Bu sayede, yabancı devlet organlarının kurucusu veya üyesi olduğu kuruluşların faaliyetleri de istenmeyen olarak kabul edilebilecek.
Görüşler
Duma Dış İlişkiler Komitesi Başkan Yardımcısı Aleksey Çepa, “Bu kuruluşların ülkemize gelişi turistik veya dostane amaçlarla ilgili değildir. Çoğu zaman bu, dolaylı da olsa, Rusya’ya karşı bir eyleme katkı sağlama niyeti taşır.” dedi.
Politik analist Dmitry Elovsky ise, bu tür önlemlerin Rusya’nın iç politikasına yabancı etkisini sınırlamayı amaçlayan sistemin mantıklı bir gelişimi olduğunu belirtti. Elovsky, “Biz hala bazı alanlarda uluslararası elitlerin kontrolünden kurtulamadık.” diye ekledi.
İnsan Hakları Konseyi üyesi Kirill Kabanov ise, bu tür kuruluşların faaliyetlerine katılan kişilere ülkeye giriş yasağının radikal bir önlem gibi görünebileceğini, ancak Başsavcılığın önerisini desteklediğini belirtti. Kabanov, bu kişilerin çoğunun kamuya mal olmuş kişiler olmadığını, bu nedenle faaliyetlerinin göz önünde olmadığını vurguladı.