Türkiye BRICS’e Katılmalı mı?

0
459

Kesinlikle katılmalı!

Neden mi? Çünkü dünya düzeni artık değişiyor ve ekonominin ağırlık merkezi Avrupa’dan Asya’ya kaymaya başladı. Pazar hareketliliği ise BRICS ülkelerinde belirginleşiyor.

Son iki hafta içinde, Türkiye olarak bizim de katıldığımız birçok BRICS toplantısını takip ettim. Bu toplantılarda aklımda kalan en çarpıcı ifadelerden biri, BRICS’in etkileşimde olduğu insan sayısının yaklaşık 3 milyar olmasıydı. Bu, dünya nüfusunun neredeyse yarısına tekabül ediyor.

Avrupa’nın 30-40 yıl önceki cazibesi artık kalmadı. Üstelik, son yaşanan küresel olaylar, iş dünyasının ülkelere olan güvenini de değiştirdi. Ülkeler arası ticarette yapısal değişiklikler meydana geldi. Artık her ülke, eskisinden daha fazla kendisini düşünmek ve stratejik adımlarını buna göre atmak zorunda.

BRICS’e katılım, Türkiye için önemli bir fırsat olabilir. Bu birlik, geniş pazar erişimi ve ekonomik işbirliği imkanları sunuyor. Dünya ekonomisinde söz sahibi olma yolunda büyük bir adım atmış oluruz. Dolayısıyla, Türkiye’nin BRICS’e katılımı, hem ekonomik hem de stratejik açıdan büyük faydalar sağlayabilir.

Kaldı ki, Türkiye’nin Rusya-Ukrayna çatışmasında tutunduğu tavır, her iki ülkeye de eşit mesafede durarak Batı’nın dikte ettiği yaptırımlara katılmaması, dünyada belirgin bir rol üstlendiğini gösteriyor. Tarafsızlığıyla bilinen İsviçre bile bu nötr konumunu kaybederken, Türkiye’nin elini taşın altına koyarak bu rolü üstlenmesi büyük bir olay. Bu, Türkiye’nin uluslararası arenada etkin ve dengeli bir aktör olma kapasitesini gösteriyor.

Ayrıca bazı oluşumları bir birine alternatif olarak göstermekte doğru değil. İsteyen her ülke istediği her oluşumda yer alabilir; önemli olan ülkenin çıkarları…