Rusya ile Çin arasında derinleşen ilişkiler kapsamında, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi, Moskova’da bir araya gelerek ikili ilişkilerin yanı sıra Ukrayna krizi gibi uluslararası gündemleri değerlendirecek.
Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi, 31 Mart–2 Nisan tarihleri arasında Rusya’yı resmi bir ziyaret gerçekleştiriyor. Ziyaret, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un daveti üzerine yapılıyor. Tarafların, üst düzey temaslar, iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişimi ve uluslararası konular, özellikle de Ukrayna’daki durum üzerine görüşmeler gerçekleştirmesi bekleniyor.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov’un açıklamasına göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in önümüzdeki günlerde Vang Yi’yi kabul etmesi planlanıyor.
Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Rusya ve Çin dışişleri bakanları, iki ülke arasındaki ilişkilerin yanı sıra üst düzey ve yüksek düzeydeki temasları, ayrıca uluslararası gündemin en önemli konularını, Ukrayna’daki krizin çözüm perspektifleri dahil olmak üzere ele alacak” ifadelerine yer verildi.
Lavrov daha önce yaptığı açıklamada, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in 9 Mayıs Zafer Günü kutlamalarına katılmak üzere Moskova’yı ziyaret edeceğini, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ise Japon militarizmine karşı kazanılan zaferin 80’inci yıl dönümü dolayısıyla ağustos sonu ya da eylül başında Çin’e gideceğini duyurmuştu.
Çin Dışişleri Bakanlığı da Vang Yi’nin ziyareti öncesinde yaptığı açıklamada, iki ülkenin “yeni çağda kapsamlı stratejik iş birliği ortakları” olduğunu vurguladı. Bakanlık Sözcüsü Guo Jiakun, son yıllarda Çin ile Rusya arasındaki ilişkilerin iki ülke liderlerinin stratejik yönlendirmesiyle daha da pekiştiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Çin ve Rusya, karşılıklı güvene dayalı dostane ilişkiler, kapsamlı stratejik iş birliği ve kazan-kazan temelli etkileşim ruhuyla, ‘sırt sırta’ stratejik uyumu derinleştirmiş, çeşitli alanlarda pratik iş birliklerini genişletmiştir. Bu sayede iki ülkenin kalkınmasına ve yeniden doğuşuna katkı sunulmuş, uluslararası ilişkilerde temel normların korunmasına önemli destek sağlanmıştır.”