COVİD-19 süreci Rusya’da iş yapan Türk iş dünyasını pek etkilemediğini söyleyebilirim. Ahlanıp vahlananların geneli süreç dışındaki işleyişlerindeki aksaklıklardan dolayı yaşadıkları. Pandemi sürecini geride bırakmaya başladığımız şu günlerde Rusya’da bulunan vatandaşlarımız ve iş insanlarımızın durumu ile ilgili bir genel değerlendirme yapmak istedim bu yazımda.
Rusya’da yaşayan Türk iş dünyasının bu süreçte yaşadığı sorunlar ve bundan ne kadar etkilendikleri ile ilgili sizlere gözlemlerimi aktaracağım. Belki bazılarınız için ders alınacak bir özet olur.
Öncelikle pandemi yasaklarının uygulanmaya başladığı ilk günlerden bugüne tüm süreci sahadan takip eden bir gazeteci oldum. Mümkün mertebe sokağa çıkmanın yasak olduğu süreçte de dahil olmak üzere, iş dünyası ile temasa geçerek, hatta çalışmalarını sürdüren firmaların ziyaretinde bulunarak süreci gözlemledim. Bu konuda tevazu göstermeyeceğim çünkü online bağlantılarla kafa görüntülerinin gözüktüğü platformlarda değil, yerinde oksijenini soluyarak topladığım bilgiler. Bu nedenle en doğru bilgiye sahip olan kişi olduğumu düşünüyorum. Duyumlarımla değil gördüklerim ile yazıyorum bu satırları.
Pandemi ile gelen yasaklar döneminde Türkiye’den gelen ürünlerin nakliyesinde ve gümrüklemesinde bir sorun yaşanmadığını net olarak söyleyebilirim. Genel anlamda ithalat ve ihracat yapan firmalarımızın çalışması durmadı. Rusya’daki lokomotif sektörlerimiz de ticaret ve üretimlerini sürdürdüler (Turizm ve hizmet sektörünü ayrı tutuyorum). Ana sektörümüz olan müteahhitlik sektöründe şantiyeler sadece kısa bir süre durdu ama çok hızlı şartlara uyum sağlayarak yollarına devam etiller. Zaten bu sektörümüz hemen hemen diğer bütün sektörlerimizden de beslenen bir sektör olduğu için diğer iş kollarını da beraberinde koşturmazsa da yürüttü.
Özellikle sanayiciler, yaş sebze-meyve sektörü, makine ekipmanları, otomotiv yan sanayi ve Rusya’da üretim yapan firmalarımız bu süreçte sadece ilk 2 haftayı saymazsak (Ne olup bittiğini anlama süreci yaşandı) genel anlamda işlerini sürdürdüler.
Ancak iki sektör var ki bunların tembellikleri mi desem öngörüsüzlükleri mi desem bilemiyorum; Bağıra bağıra iki yıldır “Yeni şartlara adapte olmayan piyasadan silinir” dememize ve uyarmamıza rağmen kendilerini yeni şartlara uyarlayamadılar. Bu süreçte de büyük bir sıkıntı çektiler.
Birincisi tekstil sektöründeki perakendeciler. Yasaklar en çok AVM’leri vurdu ve burada mağazası olan perakendeciler hem ceplerinden maaşları ve kiraları ödediler hem de kasalarına tek ruble koyamadılar. Bu süreçte sadece online çalışma kabiliyetine sahip olan firmalar normal günler kadar olmazsa da günün sonunda sıfır ciro yapmaktan kurtuldular. Yasaklar kalkmasına rağmen henüz AVM’ler normalleşemedi ve o mağazalar da kirasını ve maaşlarını bile nerdeyse zor çıkarır duruma düştü. Oysa Rusya, birçok ülkenin onlarca yıl tecrübe ile edindiği deneyimleri çok hızlı alıp uygulama kabiliyetine sahip bir ülke oldu. Piyasa şartlarını, dünyadaki trendler ve teknolojik gelişmeler ile aynı anda o kadar hızlı uyguluyorlar anlatamam…
İkincisi ise restoran ve gıda sektörü ile uğraşanlar. Bu süreci bence iyi yönetemediler. Evlere servis yapabilen onlarca kurye firması yüzlerce restorandan adreslere yiyecek ve gıda ürünleri taşırken, sektördeki Türk iş dünyası onları sadece izlemekle yetindi. Üstelik bu taşıma servislerinden en büyüklerinden ve sokakta sık sık gördüğünüz sırtında yeşil çanta ve kıyafetlerle gezen firmanın başında bir Türk iş insanı varken. Bu süreç bir avantaja bile çevrilebilirdi. İşletmelerini bu sisteme adapte edebilselerdi.
Bir küçük notumda bu süreçte Rusya’da kapalı kaldığını ve gidemediğini söyleyenler ile ilgili olacak. Mücbir sebepleri olanları hariç tutuyorum; Açıkçası nasıl burada kaldıklarına ben şahsen akıl erdiremiyorum. Çünkü öncesinde “Şu tarihte sınırlar kapatılacak” açıklaması yapıldı ve dönebilecekleri o süre içerisinde her gün uçuşların olduğu bir zaman dilimi vardı. Bunu kullanmadılar, sonrasında ise “Burada kaldık. Buradan gidemiyoruz.” gibi cümlelerle mağduriyet belirtmeye başladılar. Açıkçası bu süreçte anlam veremediğim yaşananlardan birisi de bu oldu.